Yelken öğrenmenin değil, öğrenilecek olan her bilginin, hobinin yaşı yok bana göre (fiziksel gelişim ve engeller hariç tabi ki)
Dünya üzerinde yaşayan her insan dokuz ay on günlük ademoğlu değil mi? Bir şeyi öğrenmek istiyorsanız inanmanız yeterli bence. İç disiplin önemli, planlama önemli çok zor değil 6 ayda terzi olabilirsiniz usta bir terzi değil tabi ki amatör. Yeter ki isteyin ve yapmaya karar verdiğiniz şeyi severek yapın.
Yelken yatçılığı amatör bir uğraştır. Ustalık emsallerinizden farklı olduğunuzda ortaya çıkar, deneyim ister, zorluk ister. Bizimkisi amatör işi, gönül işi, yaşam biçimi. Denizde yaşamak zor bir iş
Her şeyden evvel doğa ile yakınlaşıyorsunuz. Deniz çok güçlü saygı duyulması, korkulması ve keşfedilmesi gereken bir umman. İçindeki canlılardan tutunda, dalgasından, uçsuz bucaksızlığına kadar çok geniş bir kavram. Ya rüzgar sesimi, gücümü, denizle dansımı anlatılmaz. Tekne o sizin içinizde yaşayacağınız bir ev bir kabuk(kaplumbağanın kabuğu gibi)
Tekne de yaşam. Minimalist bir yaşam biçimidir.
Tüketim toplumunun girdabına kapılmış insanlar bu yaşam biçimine ayak uyduramazlar. Bir kere az ile yetinmenin erdem olduğu ilkesini özümsemeniz gerekir. Gerçekten bu fiziksel mekan darlığı zorunlu olarak kabullenmeniz gereken bir durumdur. Aksine tekne izin vermez, kentlerdeki gibi 150 m2 lik kutuların içindeki rahat yaşama. Her an sıcak bir duş, istediğiniz oda da bir led tv. geniş ve rahat kullanımlı odalar bunlar yok teknede.
Teknede yaşamak size tutumlu olmayı öğretir. Günlük ihtiyaçları kapitalist bir tüketim anlayışından çıkarıp yaşamsal ihtiyaç noktasına getiren bir felsefedir aslında. İhtiyaçtan fazlasına
tekne koşulları izin vermez. Üzerinize giyeceğiniz kıyafetten, tüketeceğiniz gıdaya kadar koşulları tekne belirler. Denizde bir tekne üzerinde sürekli yaşamak bunu gerektirir. Kısa süreli tekne seyahatlerinizde de bu az ile yetinme kuralına uymak durumundasınız. Tüketim ve ihtiyaçlar birbirini dengelemek zorundadır.
Yazılarıma devam edeceğim....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder